Siz olsaydınız ? - Koniks.com

Koniks.com
Kullanıcı adı:
Şifre:
Şifremi hatırla


    Ana Sayfa          Forumlar          Arama          Yardım           Kayıt Ol

Siz olsaydınız ?


deniz
Üye

Toplam 19 yazı
08/10/2001 :  13:36:33 Bu yazıdan alıntı yaparak yorum yaz Alıntı


Merhaba,

Sizlere geçen hafta katıldığım egitimde dinlediğim bir başarı hikayesini anlatmak istiyorum.
Amerika'da bebek bezi satan bir firmanın satış oranları gün geçtikçe düşüşe geçiyormuş. Şirketin genel müdürü bu olayı öğrenmek için şirketin Satış ve pazarlama müdürünü çağırtmış. Satışların çok düştüğünü ve ne yapıp edip satışları yükseltmesini istemiş.
Satış müdürü günlerce düşünmüş elindeki verileri kullanmış, bakmış bu iş böyle olmayacak büyük marketlerden birinde araştırma yapmaya karar vermiş. Market müdürüyle görüşmüş ve bebek bezlerinin ne oranda satıldığına dair verileri edinmiş. Verilere göre bebek bezi perşembe ve cuma günleri satılıyormuş(bütün markalar aşağı yukarı aynı oranda satılıyor), satış müdürü düşünmüş bütün bebek bezleri neden bu günlerde satılıyor diye. İkinci aşama olarak bebek bezi ile satılan ürün listesini istemiş, bebek bezi ile satılan ürün BİRA....Bingo!!!
Amerika'da perşembe ve cuma günleri herkes tarafından izlenen ünlü basketbol maçlarını seyretmek için evlerine kapanan baylar, o günün keyfini çıkartmak için bira almaya gittiklerinde ,marketten istenilen bir şey olup olmadığını sorduğunda bebek bezi cevabını alır ve markete gittiklerinde hem bira hem de bebek bezi alırlar.
Satış müdürü'nün yaptığı ikinci aşama kendi ürettikleri bebek bezini biraların yanına koymak böylelikle bira alan müşteri kendisine en yakın olan bezi tercih edebilir.
Üçüncü aşama ise...
En çok satılan biranın yanına kendi bebek bezlerini koymak.

Firmanızın satışları düşüyor ve müdürünüz sizden başarı bekliyor.Siz olsaydınız, nasıl bir yöntem kullanırdınız..



Gününüz aydınlık olsun..
Deniz Özmen

Yerleşim : Türkiye / İstanbul  |  Meslek : İşletmenlik
dogan
Üye

Toplam 49 yazı
09/10/2001 :  09:10:50  Alıntı
Merhaba Deniz hanım,

Valla çözüm ilk bakışta akılcı ve harika gözüküyor ama benim birkaç şüphem var.

1. Marketleri nasıl tüm düzenlerini bozarak yiyeceklerin ve içeceklerin yanına BEBEK BEZİ!!! Koymaya ikna edeceksiniz. Etseniz bile diğer markalarda oraya er yada geç gelecektir. Kaldıki bira firmaları bunu nasıl karşılar!
2. Kalıcı bir yaptırım olsa bile benzer silahlarla sizi çook kısa sürede vururlar. Refleks zamanı pazarlamada 1 dakika. Bu yaptığınız herşeye anında cevap alırsınız anlamına geliyor.
3. Acaba koşullar eşitken neden pazar payınız düştü.


Buradan hareketle şu ortaya çıkıyor. Fiyat, teslimat zamanı, kalite üçgeninde ne olduda siz sıkıntıya girdiniz. Bu tür kolayda bulunan sınıfına sokulabilecek mallarda kalite aşağı yukarı aynıdır en azından aynı sınıf ürünler için. Fiyat farkı % 8 e kadar etkisizdir. Tercihleri etkilemez. Fakat teslimat önemli olabilir. Yani perşembe ve cuma günleri nekadar teslimat yapıyorsunuz ve standınız diğerlerinden ne kadar geniş.? Sanırım bu soruların altından birşeyler çıkar. Bu arada bira reyonuna taşımaktansa örneğin indirim kuponu vermek veya basketbol ile ilgili birtakım promosyonları da yapmak sanırım daha etkili olacaktır. En azından rakiplerinize de yeni masraf kapıları açarak karşılık verme zorunluluğu yaratırsınız. Yada daha etkilisi bira firmalarının birisi ile anlaşarak (en büyüğü tabi) alışverişlerinide karşılıklı indirim kuponu verilmesini sağlayın. Ama öncelikli olarak teslimatınızı bu iki güne yoğunlaştırın ve kasaların önüne stand açınki erkekler bira aldıktan sonra birde diğer reyonlara gitmek zorunda kalmasın.

Ama önce kendi performansımızı gözden geçirmemiz gerekir. Diğerleri sadece günü kurtarmak olacaktır. Eğer eşler XXXX marka bez al derse bu iş biter. Nihayi çözüm için çalışırken bu uygulamalar bize sadece zaman kazandırır. Bu yüzden ben eğer Genel Müdür olsaydım kendime yeni bir pazarlama müdürü arardım bu arada da üretimin de performansını sorgulardım. O zaman pazarlama müdürü olarak ta bunları yapmam hem beni hemde şirketi kurtarır. Kısa vadeli çözümler günü kurtarmaktan öte bir işe yaramaz. Bu nedenle altın üçgenden başlayan bir araştırma ancak bizi sonuca ***ürecektir.


__________________
Dogan Atik

Yerleşim : Türkiye / Eskişehir  |  Meslek : Master Black Belt
M. Orhun Eskici

Yazar

Toplam 175 yazı
10/10/2001 :  00:08:07 Yazarın websitesine git Website   Alıntı
İnsanoglu ne kadar ilginç, hemen etkileniyor, Deniz Hanımın hikayesini dinlediğimde kendisine hak vererek "vay be ne kadar ilginc "dedim kendi kendime, ama hızlı okumuş sorgulamamıştım.

Sonradan Doğan beyin yazdıklarını okudum, Nasrettin Hoca misali ona da hak verdim.

Sanırım burada ilk yapılması gerekenlerin başında ürünümüzün pazardaki konumunu bilmek ve onu sürekli izlemek geliyor. İzlemeliyiz ki başarı ve başarısızlığın kaynaklarını anlayabilelim. Yoksa başarılı bile olsak, başarı sebeplerini bilmiyorsak, bu durumu sürdürebilmek ve kalıcı başarılara ulaşmak çok zor olacak!

Bu soruya gelince, Dogan beyin de dedigi gibi, bezleri biraların yanına koymak gecici bir cozum gibi gorunuyor, en zayıf tarafı da KOLAYCA TAKLİT EDİLEBİLİR olması. Yani size uzun vadeli, kalıcı bir avantaj sağlamayan bir formul.

Amacımız kısa vadeli bir aktivasyonla kısa dönemli satış artışı değilse, kalıcı ve uzun vadeli başarı hedefleyerek yeni çalışmalar yapılmalı.

Markette hemen hemen bütün markaların aynı oranlarda satıldığı söylendigine gore, satışlardaki düşüşlerin sektorel mi yoksa sadece bizim marka ıle mı ilgili oldugu tespit etmek gerekir, yapılacaklar da ona gore belirlenir.

Şimdilik bu kadar

Selamlar

MOE

Yerleşim : Türkiye / İstanbul  |  Meslek : Ekonomist
dogan
Üye

Toplam 49 yazı
10/10/2001 :  09:47:49  Alıntı


Merhabalar,

Orhun beyin son paragrafta söylediği gibi sektörel bir kriz kesinlikle mümkün. Fakat ben böyle bir şey olduğunda Genel Müdür ve Pazarlama Müdürü ile birlikte tüm yönetimin(içeriden kuyu kazıp mevcut yönetimin altını oyan hırslı !!!!???? yöneticiler hariç) güzel bir kılıf bulduğu ve eğer gerçekten bunun dışında bir problem varsa bile atlayabilecekleri aşikardır, diye düşünmüştüm.

Temelde sektörün tümünü etkileyen krizlerde marka tercihi olmaksızın satışlar düşer ama bu sektör biraz farklı, Kolayda bulunan diye tanımladığımız mallar çünkü(eskiden değildi ama artık her bebek sahibi için her markette var ve kimse eski yöntemleri kullanmıyor). Ama ortada ciddi bir satış problemi var. eğer tüm sektörde böyle bir kriz varsa ki pek mümkün gözükmüyor, işte o zaman gerçekten problem var demektir. Ama biz gelin bunu sektörel bir problem olarak almayalım. Zaten öyle olsaydı tüm yönetim ne yapalım sektör geriliyor diyerek genel ekonomik kriz ve bunun tedbiri olan işten çıkarmaları benimserdi.

Ama bizim firmamız bunca zamandır satışları iyiyken neden geriledi? İlk önerdiğim çözüm tamamen şartlar eşit olduğunda geçerli. Zten örnek olayda aksi belirtilmemiş fakat şöyle düşünelim ki, yeni veya farklı bir marka sıkı bir promosyon ve reklam kampanyasına girmiş olsun. Yandı bizim pazarlama müdürü. Birincisi iş ilişkileri buz dağı (BD) nın altında kalan alandaki fırtınalar bütün itibarını ve geçmiş başarılarını yer bitirir. Eğer tecrübeli bir yönetici ise daha başında tedbirini alır ve halkla ilişkiler başta olmak üzere bazı bölümleri suçlar. Mesela; toplumda oluşturmaya çalıştığımız firma imajımızı Halkla ilişkiler desteklemediki? ne yapalım yani diyebilir. Yada tamam ama bunun için maliyetlerimizin XXX.YY $ ın altına düşmesi lazım zaten kar nerdeyse sıfır da ben ne yapabilirimki. Bir koala ya nasıl koşma öğretirim. Yada hem gümrük işlemleri mevzuatı o kadar kötüki ihracat yapamıyorum. vs. vs. ... Yok eğer yeni ve bu konularda tecrübesiz biri ise. Kafası kopar, Eğer akademik yönü kuvvetli ise daha da kolay kafası kopar... Arkadaş sen git bir üniversiteye ders ver burada işler senin kitaplarınaki gibi yürümez deniverir ( Sanki o kitapları engizisyon rahipleri ortaçağda kilisede şarap içip kafa dumanlı iken yazdılar.). Yok eğer zaten üretimle ilgili bir kalite veya yeni bir teknolojik atılım varsa( nefes alan yada işte bariyerli falan gibi) Pazarlama müdürü kendi kellesini kurtarır. Nasılsa Ar-ge ve Üretim, Kalite bölümleri günahkarlar olarak yakılacaktır.

Yukarıda anlatığım şeyler tabiki şaka değil. Acı ama gerçek bir kara mizah örneği. Eğer işletmeniz tam profesyonel ve entegre bir sisteme sahip değilse hepsi söylenir ve yapılır. Kaldıki en ciddi ve gelişmiş işletmelerde bile bunlar oluyor. Yönetimin karanlık yüzü işte hep bu BD nın altındaki alan. Malesfte %90 ı bunlar oluştururuyor. Günümüzün başarılı birçok liderinin ardında bu karanlık tarafta da iyi oynama yeteneği var.

Hepsi bir yana eğer gerçekten sistemli ve kalite olgusu gelişmiş ilkeli bir liderseniz tüm bunlara gerek kalmadan köklü çözümleri kolayca üretebilirsiniz. Bu tür örnek olaylarda genellikle akademik çözümler istenir. Bende kendimce bir akademik çözüm birde alaylı çözümü ürettim. Sanırım en doğrusu ikisinin doğru şekilde ve ilkeli biçimde kimseyi harcamadan yapılan bir harmanı olacaktır.

Gerçek profesyonelllerin çoğalması dileği ile.

Yerleşim : Türkiye / Eskişehir  |  Meslek : Master Black Belt
yorarım
Yeni Üye

Toplam 3 yazı
01/12/2002 :  15:13:45  Alıntı
Bu siteyi bugün yakaladım. Düşünen ve sistemleri tartışan beyinler grubu buldum burada harika. Bundan sonra ben de sizlerleyim. HAMLET

Deniz Hanım diyeceğim ama Deniz Bey de olabilirsiniz. Sn.Deniz diyeceğim. Öykünüz güzel. Evet acaba tutar mı, acaba market bunu kabul eder mi derseniz, fikir geliştiremezsiniz. İyi bir araştırma ve uygulanabilirliği denenmeden görülemez. Hiç bir şey yapamamaktansa bir şey yapmak iyidir. Bir bakarız ki biz, olur mu olmaz mı diye düşünürken, başkaları yol almış. O nedenle Doğan Beyin yorumunu okuyunca, klasik yurdum insanının yaklaşımı diye düşündüm. Yeni bir fikir duyduğunda hemen .....ama.......diye başlamak ancak benim ülkemin insanına nasip olmuş bir özellik. Saygılar.

Yerleşim : Türkiye / Ankara  |  Meslek : Analist
gaozturk
Yeni Üye

Toplam 3 yazı
01/03/2003 :  03:05:00  Alıntı
Deniz Hanım,
Geçici çözümlerin zaman kaybı, zamanın ise nakit olduğunu tecrübe etmiş biri olarak pazarlama müdürünün yapmış olduğu girişimi kesinlikle tasvip etmiyorum. Fakat acil bir durum söz konusu olduğu için şirkette daha önce kurulmuş olan kriz ekibini dolayısıyla bu fikri öne süren pazarlama müdürünü (istemeyerek de olsa) derhal toplardım. Fiyat-dağıtım-ürün doğruluğunun değerlendirilmesinden sonra uygun olan seçeneği stratejimizi belirleyerek uygulamaya sokardım. eğer bir kriz ekibi kurmamışsam kendimi işten atardım :)

Yerleşim : Türkiye / İzmir  |  Meslek : pazarlama iletişimcisi
karanvekaran
Üye

Toplam 107 yazı
18/04/2012 :  01:00:12  Alıntı
vay be bu site 2001 yılında bile var mıymış:) bu yazılar yazıldığı sırada ben nerdeydim neler yapıyordum diye düşündüm, duygulandım birden:) iş için değil ama beni eskiye ***ürmesi yönünden çok beğendim bu yazıyı:) ama konuyu açan kişi şimdi bu konuyu açtığını unutmuş da olabilir bunca yıldır.. garip..

Yerleşim : Türkiye / Denizli  |  Meslek : Diğer
Bartoloucci
Üye

Toplam 1347 yazı
18/04/2012 :  21:08:58  Alıntı
Bu haber ülkemizde olsa inanırsın çünkü denetleme yok yönetmeliği var mı yok mu belli değil. ABD bazı konularda çok ama çok katı ve muhafazakardır. Çocuklar konusunda ekstra ekstra hassastırlar. En son usamenin yerine dünyada bir numaralı aranan listesine çocuk istismarcısı bir adam getirildi ve basında da yer aldı... Asla bira ve bebek bezleri yan yana raflarda sergilenemez. Bırakın arka reyonunda felan da olamaz.Bi kere market cezayı göze alamaz. Markalara kesilecekler de cabası.. fake yani balondan uydurulmuş bir başarı öyküsü....
Satılık Ziftin Olsun,

Selanik'ten Kel Gelir




Yerleşim : Türkiye / Özel  |  Meslek : Diğer
 

Mesaj gönderebilmek için öncelikle giriş yapmış olmanız gerekmektedir.

Henüz kayıt yaptırmadıysanız buradan üye olabilirsiniz.

Üye olarak:

  • Yeni yazılar gönderebilir,
  • Varolan yazılara yorum yapabilir,
  • Arkadaşlarım, favorilerim, kişisel mesajlaşma, haber merkezi, dosya merkezi, online üyeler gibi pek çok yardımcı araçlardan yararlanabilirsiniz.

» Hemen üye olmak için tıklayınız.


 

4.61 saniye.
00:38:47, 6 Mayıs 2024, Pazartesi

Buradaki yazılar, yazarlarının ve Koniks.com®'un izni olmaksızın hiçbir yazılı, görsel yada sesli yayın organında yayınlanamaz. Eğitim amacı dışında, herhangi bir şekilde çoğaltılması yasaktır. Eğitim amaçlı çoğaltıldığı durumlarda, yazarla ilgili bilgilerin ve URL'nin belirtilmesi zorunludur.

Bu web sitesi bilgilendirme amacıyla iyi niyetle, amatör bir ruhla hazırlanmıştır ve yer alan her türlü bilgi genel nitelikte olup, doğruluğu, eksiksiz olması, güvenilirliği, yeterliliği ve güncelliği hiçbir surette sitemiz tarafından garanti ve taahhüt edilmemektedir. Yer alan görüş ve yorumlar tamamen Koniks.com üyelerinin kişisel görüşlerini yansıtmaktadır. Sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak iş kurma/yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir ve söz konusu bilgilere dayanılarak alınacak kararların neticesinde oluşabilecek yanlışlık veya zararlardan Koniks.com sorumlu tutulamaz.

© 2000-2024 Koniks.com İletişim   ||   Kullanım Şartları   |   Kurallar   |   Sitenin Kullanımı   |   Gizlilik   |   Yardım