Enflasyon bütün dünyada artıyor. Yerküre üzerindeki ortalama enflasyon son 9 yılın zirvesine çıkmış. Bakmayın yıllık bazda yüzde 1 dolayında seyreden Japon enflasyonuna.
Japonya 10 yıldır böylesine yüksek enflasyon görmemiş. Enflasyon şoku petrol zengini Arapların bile başını ağrıtıyor.
Katar'da yüzde 13,7 ve Kuveyt'te yüzde 9,5 ile rekor düzeyde. Suudi Arabistan yüzde 9,6 ile son 30 yılın en yüksek enflasyonunu yaşıyor. Birleşik Arap Emirlikleri yüzde 9,3'lük enflasyon ile 19 yılın en üst düzeyinde. Çin'den Polonya'ya kadar birçok ülkede enflasyon hedeften sapmış durumda. Nedeni belli: Gıda ve petrol fiyatlarındaki önlenemeyen artış.
Petrol 150 doları görebilirABD'de petrolün varil fiyatı cuma günü sabah saatelerinde 124.70 dolar ile rekor seviyedeydi. Oysa daha kısa bir süre önce "125 dolar görülür mü görülmez mi" tartışması yapıyorduk ki, daha tartışmalar sonuçlanmadan 125 dolara geldik bile. Görünen o ki 150 dolarları da bu yıl içinde göreceğiz. Uzun süre petrol fiyatları konusunda iyimserdik, sürekli olarak bir geri dönüş bekledik ama gelinen noktada yapılan olumsuz yorumları aktarayım size.
Petrol fiyatlarında kalıcı bir gerileme bekleyenlerin sayısı her geçen gün azalıyor. Bir gerileme olsa bile daha sonra fiyatların tekrar tırmanmaya başlayacağı kanısı yaygın. Bunun da nedenleri var. Herkes "OPEC üretimi artırarak bu gidişe bir son versin" diyor ancak dünya petrolünün yüzde 40'ını sağlayan OPEC'in kapasite artıracak çok fazla yeri kalmadığı konuşulmaya başlandı. Dolayısıyla piyasaları rahatlatacak boyutta bir üretim artışı gelmeyebilir.
Üretimde yavaşlama varOPEC dışındaki petrol üreticilerine baktığımızda orada da manzara çok parlak değil. Önemli üreticilerden Rusya ve Meksika'nın üretimlerindeki artış yavaşlamaya başladı. Venezueula'nın üretimi ise düşüyor. Irak, İran ve Nijerya gibi önemli üreticileri ve ihracatçıları ilgilendiren jeopolitik sorunlar devam ediyor. Bu sorunların üç ülkenin petrol arzını etkileme olasılığı piyasaları yeterince gerebiliyor. Beklentileri olumsuzlaştıran bir diğer neden ise Çin ve Hindistan gibi son yılların öne çıkan petrol tüketicilerinin talebinin artarak devam etmesi.
Çin'in olimpiyatlar öncesi altyapı ve üstyapı çalışmaları nedeniyle enerji ihtiyacının arttığını biliyoruz ancak olimpiyattan sonra bile yumuşama olmayabilir. ABD'de üretimin yavaşlaması ise petrol derdine bir çare olmadı. Oysa bundan birkaç yıl önce dünya petrolünün yüzde 30'unu tüketen ABD'de ekonominin hız kesmesi halinde petrol fiyatlarının aşağı gelebileceğini konuşuyorduk. ABD'de kriz patladı, ekonomik büyüme hızı yüzde 0'a yaklaştı ancak beklenen olmadı. Aksine ABD'de yavaşlama başladığından bu yana petrolün varil fiyatı 50 doların üzerinde artış gösterdi.
Risk ciddiye alınmalıKısacası petrol ve enerji tarafından görüntü parlak değil. Bu da enflasyon beklentilerini olumsuzlaştırıyor. İşte bu nedenle Avrupa Merkez Bankası Başkanı Trichet bu hafta enflasyonun bir süre daha yüksek kalabileceği uyarısında bulundu. Yüksek enerji fiyatları hem artış oranı kadar enflasyonu doğrudan etkiliyor, hem de beklentileri olumsuzlaştırıp, tüketicileri "enflasyon artıyor" havasına sokarak dolaylı şekilde etkiliyor.
JP Morgan'ın bu hafta yayımlanan bir raporunda enflasyonun gelişmiş ekonomilerde bir süre sonra yumuşamaya başlayabileceği ancak bizim gibi gelişmekte olan ekonomilerde uzun bir süre yüksek seyretmeye devam edebileceği öngörüldü.
Enflasyon riskini biraz daha fazla ciddiye almamız lazım. Merkez Bankası enflasyonun önümüzdeki aylarda artabileceğini ancak yılın sonuna doğru gerileyeceğini öngörüyor. Hükümetin kafasında ise ne kadar artarsa artsın yılı tek haneli enflasyonla kapatabileceğimiz gibi bir beklenti var. Ama ne Merkez Bankası'nın senaryosunun ne de hükümetin beklentisinin gerçekleşmediğini görürsek şaşırmayalım.
Kaynak: Referans