Büyük Ruh; Şarık Tara - Koniks.com

Koniks.com
Kullanıcı adı:
Şifre:
Şifremi hatırla


    Ana Sayfa          Forumlar          Arama          Yardım           Kayıt Ol

Büyük Ruh; Şarık Tara


eylülteran
Editör

Toplam 392 yazı
10/04/2008 :  12:36:55 Bu yazıdan alıntı yaparak yorum yaz Alıntı


50 yıl önce kurduğu Enka dünyanın 30 ülkesinde milyarlarca dolarlık işler yaptı. Ama o binlerce kişilik Enka ailesinin sadece Patronu değil Şarık Ağabey'i. İşte Büyük Ruh!

Japon İmparatoru'ndan aldığı nişan... Hemen altında Hırvatistan'dan verilen bir başkası, Abdi İpekçi Barış Ödülü... Oldukça geniş ama sade ofisinin duvarları devlet başkanları tarafından verilmiş nişanlar, üniversitelerin verdiği fahri doktoralarla kaplı. Hiçbiri olmasa da ofisinin penceresinden atacağı bir bakış gurur hissini yaşaması için yeterli. Otomobiller, Boğaziçi Köprüsü'ne bağlanan Ortaköy Kavşağı'nın üzerinden durmaksızın akıp gidiyor. Enka burayı inşa ederken sene 1973'tü.

Kurduğu şirket bugün dünyanın her yerinde milyarlarca dolarlık projeler yürütüyor. Ama o sade biri. Sade ve babacan. Şarık Tara yaptığı işlere paralel olarak egosu da büyüyenlerden biri değil. “Benim yanımda rahat olun çocuklar. Benim yanımda herkes rahattır” diyor. Karşısındakini kolayca etkileyen samimi biri. Ne yalan söyleyelim, üzmeyi istemeyeceğiniz türden... Ve hakkındaki bu izlenimleri paylaşacak çok kişi var.

“Şarık Ağabey öl dese, düşünmeden ölecek yüzlerce mühendis ve yönetici vardır.” Bu sözlerin sahibi Rönesans İnşaat'ın patronu Erman Ilıcak, Şarık Tara'nın “Bizim şirkette çalıştı. İyi bir çocuk. Çok memnun oluyorum başarılarından” dediği isim. Az buz bir başarı değil sözü edilen. Enka Okulu'ndan yetişme Ilıcak bu yıl “Forbes'un En Zengin 100 Türk” listesinin milyarderlerinden biri. Ama boynuzun kulağı geçmesine daha çok var. Erman Ilıcak'ın “Hepimiz için ağabey gibidir” dediği ve Enka çalışanlarının da böyle çağırdığı Şarık Tara listenin tahtında oturan isimlerden. Enka'nın 15 milyar dolarlık piyasa değeri, onunla birlikte oğlu, Enka Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Tara'nın da listenin zirvelerinde yer bulmasına rahat rahat yetiyor. 15 milyar dolarlık, yıllık cirosu 1,5 milyar dolar olan bir şirket Enka.

Şarık Tara, şimdiye kadar Türkiye'den 204 bin kişiye yurtdışındaki projelerde iş verdiklerini söylüyor (kadınlı erkekli bütün Artvin'in Enka için çalıştığını hayal edin). Enka'dan ayrılıp kendi işini kuranların sayısı da çok. “10 binle 1 milyon dolar arasında para biriktirip dönüyorlar Türkiye'ye. Daha sonra yüzde 80'i kendi işini kuruyor” diye anlatıyor Tara. Rusya'da Enka'nın iş ortağı olmayan ya da bir zamanlar Enka'da çalışmamış Türk inşaat şirketi ve yöneticisi yok gibi. Sadece Türkler de değil, aynı şekilde Enka ekolünden gelen ve Enka ile büyüyen Rus şirketleri de var. Bunda da şaşılacak bir şey yok. Enka Rusya'ya adım attığı 1988'den bu yana ülkede toplam 3 milyar 912 milyon dolarlık 113 proje tamamladı. Toplam tutarı 2 milyar 530 milyon dolar olan 27 projeleri ise halen devam ediyor.

Performansları sadece Rusya'da etkileyici değil. Nepal, Mali, Sierra Leone, Kamerun ve Cezayir'de ortağı Amerikalı Cadell ile Amerikan büyükelçilikleri inşa etti. Bosna Hersek, Sarajevo'da bedeli 100 milyon dolar olan yeni bir elçilik binası işi daha alındı. Hırvatistan'da otoyolu projesi tamamlandı ama Romanya ve Arnavutluk'ta otoyol inşaatları devam ediyor. Bunlar dışında sekiz ülkede daha devam eden projeler var. Cezayir, Kazakistan, Libya, Romanya, Rusya, Tacikistan, Ukrayna, Umman... Şirket bugüne kadar dünyanın 30 ülkesinde 26 milyar dolarlık 384 proje yürüttü. Tara da soruyor haklı olarak, “Bir emsal daha gösterebilir misiniz ülkemizden?”

Şarık Tara Üsküplü varlıklı bir aileden geliyor gelmesine ama şimdi emsal gösterilemeyen bu şirket, Tara ve kayınbiraderi Sadi Gülçelik tarafından yoktan var edildi. Şirketin isminin “enişte” ve “kayınbirader” kelimelerinin ilk hecelerinden oluştuğunu bilmeyen kalmamıştır herhalde. Enka 1957 yılında kurulduğunda Şarık Tara 27 yaşındaydı. İTÜ'den inşaat mühendisi olarak yeni mezun olmuştu ama iş hayatına 10 yıl önce atılmıştı aslında.

Tara'nın kendisinden iki yıl sonra 1944'te Üsküp'ten Türkiye'ye gelen ailesi, yanlarında hiçbir şey getirmemişti. Avukat olan babası, diploması geçerli kabul edilmeyince Rızapaşa'daki Çorapçılar Kooperatifi'nde genel sekreter olarak çalışmaya başladı. Şarık Tara hem okuyup hem çalışmak zorundaydı. Bir tekstil fabrikasında işçi olarak ilk işine girdiğinde lise ikinci sınıftaydı. Öğrencilik hayatı boyunca da çalışmaya devam etti. “Şimdi üzmeyeyim sizi, çok işlerde çalıştım böyle.”

Tara ailesi, Türkiye'ye geldiğinde sıfırdan değil Tara'nın tabiriyle “negatif” bir başlangıç yapmıştı. Ancak Şarık Tara ismiyle müsemma bir adam olmayı başardı (Şarık, parlayan, parıldayan anlamına geliyor).

Tara'ya göre Enka'nın büyümesinde en önemli dönüm noktalarından biri şirketin dışa açılması. Daha 1965 yılında buna karar veren Tara, “Ama o zamanlar dışa açılmak hayalperestlik gibi görülüyordu” diyor. Yine de kafasına koyduğunu yapması için aradan çok zaman geçmesi gerekmedi. 1970'lerde Enka'nın yürüttüğü 35 inşaat projesinin 10'u yurtdışında yürütülüyordu. Enka yurtdışında dev projeler gerçekleştiren ilk Türk inşaat şirketi oldu. 1976'da Libya-Bingazi'de inşa ettikleri çimento fabrikası yabancı bir ortakla birlikte yurtdışında yürüttükleri ilk projeydi. Daha sonra aynı bölgede dört çimento fabrikası daha inşa ettiler. Ancak o zamana gelene kadar daha 1960'larda Enka Türkiye'de yabancı ortaklarla büyük inşaat projelerinde deneyim kazanmıştı.

Enka'nın başarılı büyümesinin nedenlerinden biri de bu. Şarık Tara da bu konuya vurgu yapıyor: “Enka ortaklıklarını hep sorunsuz sürdürmüş ve iyi ortaklarla çalışmıştır.”

Enka'nın iyi ortaklarının başında Bechtel geliyor. Mühendislik, inşaat ve teknik hizmetler sektörlerinde faaliyet gösteren San Francisco merkezli Bechtel'in yıllık cirosu 25 milyar dolar civarında. Manş Denizi'nin altından geçerek Fransa ve İngiltere'yi birbirine bağlayan Channel Tunnel, ABD'deki Hoover Barajı gibi yapılarda Bechtel'in imzası var. Enka'nın Bechtel ile ortak projeleri saymakla bitmiyor... Romanya Ulaştırma Bakanlığı'nın 2,2 milyar euro tutarındaki otoyol bakım ihalesi, yapımı 1992'da biten 120 km'lik Ankara-Gerede otoyolu projesi, 1994-2006 yılları arasında Kazakistan'ın Tengiz petrol sahasında inşa edilen birkaç boru hattı projesi, Hollanda Rotterdam'da Rijnmond Enerji Merkezi, Yapımı 2009'da tamamlanacak Arnavutluk'taki 418 milyon dolarlık Rreshen-Kalimash Otoyolu....

Enka 30 yıldan fazla bir süredir Bechtel ile ortaklaşa projeler yürütüyor. Bu köklü ortaklığın temelinde ise bir “tesadüf” yatıyor. Şarık Tara şu anda şirketin başkanlığını yürüten Riley Bechtel'in büyükbabası Stephen Bechtel ile Suudi Arabistan'da çalışırken tesadüfen tanışıp çok iyi dost olduklarını söylüyor. İki aile birbirlerini sıkı sık ziyaret edip görüşüyor. Daha sonra bu dostluğu iş sahasına taşıyorlar.

Şarık Tara bugüne kadar işlerini iyi yapmaları kadar şanslarının da kendilerine yardım ettiğini söylüyor. Örneğin zamanın Rusya Dış İlişkiler Başkan Yardımcısı Oleg Davidoff, Türkiye'ye müteahhit firmaları tanımak üzere geldiğinde Tara'nın ona Enka'yı anlatmasına gerek kalmamış. “Ben kendimizi anlatmaya başladım. 'Enka'yı biliyorum' dedi. Çok şaşırdım. Meğer daha önce Libya'da bulunmuş. Bizim şantiyenin yakınlarında arabası bozulunca mühendislerimiz ilgilenmiş, ikramda bulunmuş. Bir araba tahsis etmişler.”

Davidoff'un Tara'nın sözünü ettiği ziyareti Rusya ile Türkiye arasındaki doğalgaz anlaşmasının ardından yapılmıştı. İki ülke arasında, 1987'de yürürlüğe girmek üzere 1984'te imzalanan anlaşmaya göre Türkiye 25 yıl boyunca Rusya'dan gaz satın alacak, buna karşılık verilen paranın yüzde 70'i Rusya tarafından Türk şirketlerinin mal ve hizmetlerine ödenecekti. Enka, Türkiye ile Rusya arasındaki bu anlaşmadan en çok fayda sağlayan şirketlerden biri oldu.

Şirket, 1988 yılında adım attığı ülkede bugüne kadar yaklaşık 4 milyar değeri olan 114 projeyi tamamladı. Rusya'da halen inşası devam eden 27 projeleri daha bulunuyor. Sahalin Adası'nda petrokimya tesisi, Moskova ve St Petersburg'da alışveriş merkezleri, oteller, fabrikalar, 364 milyon dolar değerindeki Şeremetyevo Havaalanı'nın üçüncü terminali... Devam eden projelerin toplam değeri ise 3,4 milyar dolar.

Doğal olarak Şarık Tara Rusya'yı avucunun içi gibi biliyor. Bu ülkede sanatçısından işadamına tanımadığı kimse de açamayacağı kapı da pek yok. Yolda trafik polisinin çevirdiği mühendislerinin bile Enka ismini vermeleri sadece bir uyarı ile yollarına devam etmelerini sağlıyor. Bu ülkede başka kimsenin kolay kolay elde edemeyeceği bir itibarı var Tara ve Enka'nın. Rusya'daki dostlarını saymakla bitmez ama içlerinde en ünlüsü ve bilineni Moskova Belediye Başkanı Yuriy Lujkov. Lujkov, tam 15 yıldır görevini sürdürüyor ancak Tara ile dostluğunun temelleri bundan da öncesine dayanıyor.

Enka'nın Rusya'da yaptığı ilk proje Kızıl Meydan'ın tam karşısındaki tarihi Petrovski Pasajı'nın ve bin yataklı II. Dünya Savaşı Muharipleri Hastanesi'nin restorasyonu işiydi. Enka'nın Rusya serüvenindeki en kritik dönemeç de bu proje oldu. Bu soğuk coğrafyada yapılacak daha çok iş olduğuna inanan Tara ilk işinde kendini göstermesi gerektiğini biliyordu.

Projeyi zamanında teslim etmekle yetinmedi, daha iyisini yapmak, işi daha önce bitirmek istedi. Bu amaçla inşaat için gerekli malzemeleri sağlayan Moskova Belediyesi'nin kapısını çaldı. Çimento ve demir gibi malzemelerin belirlenen takvimden önce verilmesini talep etti. Dönemin belediye başkanı Valeri Saikin'den aldığı ilk yanıt “Hayır” oldu.

Şansını denemiş ancak hedefine ulaşmamıştı. Tam kapıdan çıkmak üzereyken o zaman belediye başkan yardımcısı olan Yuriy Lujkov'un 'Emin misiniz 23 ayda bitirebileceğinize?' sorusunu duydu. “Emin olmasam böyle bir teklifte bulunmazdım” dediği anı anlatırken gözleri parlıyor. Sonrası ise Enka için şaşırtıcı olmayan bir öykü. Proje 30 aylık sözleşme süresinden tam yedi ay önce bitirildi.

İnşaatın hızı ve kalitesi televizyon ve basında geniş yer buldu ve şöhret Rusya'daki işlerin gerisini de getirdi. Bugün Rusya Federasyonu'nun yönetildiği binalarda Enka'nın imzası var. Rus Parlamentosu Duma ve Beyaz Saray'ın yenilenmesi projelerini de Enka gerçekleştirdi. Rusya'nın kalbinden, Kızıl Meydan'dan başlayan yolculuk bugün dünyanın en ücra yerlerinden birine Kamçatka ile Japonya arasında yer alan Şalin'e kadar uzanıyor.

Şarık Tara'ya sorarsanız Enka'nın başarısının temelinde çok çalışmak, güvenilir olmak, kaliteli işler yapmak, iyi ortaklıklar kurmak ve bilişim teknolojilerini işe entegre etmek yatıyor. Bu doğru ama eksik bir değerlendirme. Zira Enka'nın tarihine ve yapılan işlere bakan biri bu kriterlere organizasyon becerisi, ikna kabiliyeti ve pazarlamayı iyi bilmeyi de eklerdi.

Şarık Tara bunları belki de adını koymadan yapıyor. Enka'nın bir projesinde çalışan Öncüoğlu Mimarlık'ın sahibi Enis Öncüoğlu'nun anlattıkları Tara'nın çalışma tarzı hakkında bir fikir veriyor. “Proje devam ederken bir gün Şarık Bey geldi. Herkesi toplayıp dedi ki 'Bir haberim var, primlerinizi iki ay önce alacaksınız çocuklar.' Biz şaşırdık. Sonra devam etti 'projeyi de iki ay önce bitireceğiz.' Öyle de yaptık.”

Rakipleri inşaatlarını daha bitirememişken, işini erken tamamlayan Enka, böylece ofis katlarını herkesten önce en iyi kiracılara pazarlama imkanı bulmuş. “Bunu herkes yapamaz. Binlerce kişinin çalıştığı büyük projeleri yönetebilmek için çok iyi bir organizasyon gücüne sahip olmanız gerek. Bu da yetmiyor, rekabetin gereklerini ve pazarlamayı da bir yandan göz ardı etmeyip, iyi yapmalısınız. Enka böyle yapıyor” diye tahlil ediyor Öncüoğlu.

Tüm bunları bilenler Enka'nın Rusya'da ihaleye girmeden iş almasına şaşırmaz belki. Rusya'da işler Enka'ya teklif ediliyor. Ya da talip olduğu işi almakta zorlanmıyor. “Türkiye'de böyle bir şey olsa başımız ağrır” diyor Şarık Tara. Kendi ülkesinde ihalesiz iş teklif edilse 'kopartılacak yaygaraya değer mi?' diye düşünecek gibi konuşuyor.

Öte yandan basitçe kulak tıkadığı yaygaralar da kopmadı değil. Türkiye'nin tükettiği elektiriğin yüzde 15'i Enka'nın İzmir, Adapazarı ve Gebze'deki üç doğalgaz çevrim santrali tarafından üretiliyor. Enka bu santrallerde alım garantili olarak ürettiği elektriğin fiyatını doğalgaz fiyatındaki değişimlere göre belirliyor. Bu uygulama 2006 yılında Danıştay'a takılmış, santraller durma noktasına gelmişti. Enerji Bakanlığı ise ülkedeki enerji ihtiyacını gerekçe göstererek üçü Enka'ya ait beş doğalgaz çevrim santralinin mevcut sözleşmeleriyle faaliyetlerine devamı için bir yasa tasarısı hazırlamıştı. Konu o dönemde kamuoyunun gündemine “Şarık Tara Yasası” olarak yansıdı.

“Biz olmasak yandınız” diyor Şarık Tara, Enka'nın santrallerinin Türkiye'nin ihtiyacı olan elektriğin yüzde 15'ini karşıladığını hatırlatarak. “Meseleyi tam hatırlamıyorum bile. O kadar canım sıkılmadı” diye de ekliyor. Ama gülümseyerek hatırladığı bir anısı var. Sabah Gazetesi sürmanşetini “Şarık Para” diye atınca torunu gelip sormuş: “Dede senin için Şarık Para diyorlar. Soyadımız mı değişti?” diye.

Doğalgaz fiyatlarındaki artışı satışlarına yansıtmalarının normal olduğunu ve bu eleştirilerin yapıldığı dönemlerde bile sattıkları elektriğin aslında ucuz olduğunu söylüyor. Tara, Türkiye'nin doğalgazdan elektrik üretiminden kaçınamayacağı düşüncesinde. Ona göre denklem ortada. “Enka'nın santralleri Atatürk Barajı'nın ürettiği elektriğin iki buçuk katını üretiyor. Rüzgar enerjisi ile bu kadar elektrik üretmenin maliyeti çok daha fazla. O zaman 12 bin santrale ihtiyaç var. Bunun için gereken yatırım 12 milyar dolar. Bizim santrallerimiz için gereken 2 milyar dolarlık yatırımın tam 6 katı. Bu kadar zengin miyiz?”

Peki ya enerji üretiminde ithal bir kaynağa bağımlı olmanın riskleri? Rusya, Ukrayna'nın doğalgaz vanalarını kapatmamış mıydı? Ya halen İran'ın aşırı soğukları gerekçe göstererek gazı kesmesi… Sorulara soruyla karşılık veriyor: “Bağımlılık nedir çocuklar bana tarif eder misiniz? Bağımlılık karşılıklı olur. Gazı alan mı bağımlıdır satan mı? Sonra Türkiye de Boğaz'daki 10 bin sandalı denize diziverip, Boğaz trafiğini kaparsa ne olur? Türkiye'nin enerjiye ihtiyacı var. Elektriğe ihtiyacı var. Doğalgaz çevrim santralleri en hızlı ve ekonomik yatırım. Hidroelektrik santrali altı-yedi yıldan önce tamamlanamaz, nükleer santral için süre daha da uzun. Kömür için üç buçuk yıl gerekir, doğalgaz çevrim santrali içinse iki yıl.”

Şarık Tara kendinden ve yaptığı hesaptan gayet emin. Yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım planları yok masasının üzerinde. Ama başka bir şey var. Aliağa'da ithal kömürden elektrik üretimi yapacak bir santralin kurulması için izin alınmış. Enka 800 MW'lık bu projeye 1,5 milyar dolar yatırım yapacak. Nükleer santral fikrine ise pek sıcak yaklaşmıyor ama gene de bu alanda yatırım düşünüp düşünmedikleri sorulunca “Bakınıyoruz“ diyor. Sanki öyle pek de hevesle bakınmıyorlar.

Enka'nın gelirlerinin önemli bir bölümünü gayrimenkul yatırımlarından elde etmesine rağmen Şarık Tara Türkiye'de gayrimenkul yatırımlarına da pek sıcak bakmadı bugüne kadar. Yaptıkları göz kamaştırıcı binaları masasındaki kalın mavi ciltli “Enka'nın 50 Yılı” isimli kitaptan bulup gösteriyor. “Bu Moskova'da yaptığımız Swissotel.

Şehrin en yüksek binalarından biri. Yüzde 56'sı bize ait. Bakın Moskova Uluslararası Müzikevi. İçinde biri 1800 kişilik üç büyük salon var.” Hepsi gerçekten heybetli ve göz kamaştırıcı yapılar. Sayıları da çok fazla. Enka, restore ettiği yapılar ve üstlendiği projeler bir yana, Rusya'da emlak milyarderi. Moskova'da Enka'ya ait 320 bin metrekare kiralanabilir ofis alanı var. Buna ek olarak da kiralanabilir net alanı 220 bin metrekare olan, 460 bin metrekare brüt alana sahip alışveriş merkezleri...

Gayrimenkullerin toplam değeri 4 milyar doları buluyor. Sadece Enka TC'lerin (eski adıyla Ramenka) kira geliri yıllık 100 milyon dolar. Enka Genel Müdürü Haluk Gerçek'in verdiği bilgiye göre, Moskova'nın merkezinde Taganskaya'da yaklaşık 450 bin metrekarelik, bünyesinde beş yıldızlı otel, apartman daireleri, 250 bin metrekare ofis alanı ve yeraltı garajı olacak yeni bir proje planlanıyor.
Ancak Şarık Tara'nın İstanbul'da bize parmağı ile işaret ederek gösterebileceği bir binası yok. Ne de Türkiye'nin başka bir yerinde.

Neden? Şarık Tara “Bakın izah edeyim” dedikten sonra bir fıkrayla yanıt veriyor bu soruya: “Amerika'da bir öğretmen sınıfta bir yarışma yapıyor. Çocuklara soruyor, 'Dünyanın en meşhur insanı kimdir?' diye. Biri Napolyon diyor, bir diğeri Kennedy... Arkalardan bir çocuk bağırıyor; 'İsa İsa!' diye... Kimse itiraz edemiyor. Çocuk ödülü olan 1 doları alıp evine gidiyor. Babasına anlatıyor nasıl kazandığını 1 doları. Babası 'Ama sen Musevi'sin' diyor. 'Neden Musa demedin?'. Çocuk da yanıt veriyor: Musa Musa'dır iş iştir. ('Moses is Moses but business is business.')”

Şarık Tara'yı tanımlayan sıfatların başında rasyonellik gelebilir. İş hayatında kesinlikle bir romantik olmadığı da çok açık. Türkiye'de gayrimenkul sektörünü cazip görmediği gibi zamanında finans alanına da girmemiş Tara. Parmağıyla gösterebileceği Enka Kuleleri olmadığı gibi bir bankası da yok. “Banka almamızı söyleyenler olmuştur. Ama hiç düşünmedim. Ben bilmediğim işe adım atmam. Ne zaman öyle yaptıysam kaybetmişimdir” diyor. Bu kayıplara örnek olarak da 1985'te Turgut Özal'ın başbakanlığı döneminde satmak ya da kapatmak zorunda kaldıkları 12 fabrikayı gösteriyor. “Hepsinin borçlarını çalışarak ödedik.”

Çalışmak, Tara'nın sık tekrarladığı bir kelime. Bugünlerde sabah 07:00'de kalkıyor olmasını oğlu Sinan Tara'ya borçlu olduğunu söylüyor gururla. Çünkü Enka Enka olana kadar sabah 04:00-05:00'te şantiyede olan evine geceyarıları giden biri olmuş. “Çalışmaktan hiç kaçmadım. Sinan da öyle. Enka'da herkes böyledir” diyor. Çalışmakla başı bu kadar hoş olan Tara'nın yapmaktan kendi tabiriyle “pek zevk almadığı” başlıca şey başkent ziyaretleri. Anne tarafından akrabası şair Yahya Kemal Beyatlı gibi o da “Ankara'nın en çok İstanbul'a dönüşlerini seviyor.” Gerekçe, bürokrasi…

Ona göre Türkiye'de bürokrasi Rusya'dakinden de daha zorlu. İşleri hep yolunda gitmiş gibi görünen bir işadamının bunları söylemesi şaşırtıcı gelebilir. Ama o sırrını sabırlı olmak olarak açıklıyor: “Bürokrasi ile mücadele etmesini bileceksin. Bu sabırla olur. Bir taraf bıkacak. Kim bıkarsa o kaybeder. Ben sabırlı bir adam oldum. Yarın gel dediler 'Peki yarın geleyim' dedim. Öbür gün gel dediler 'Peki öbür gün sabah geleyim'...”

Enka'nın Kısa Tarihi için şöyle bir başlık düşünülebilir miydi acaba?: “Sabrın Sonu Selamettir.”

Bugün Şarık Tara'ya düşen yarattığı dev şirketin oğlunun elinde daha da büyümesini izlemek. Artık sabırla kazanan adam olması gereken de Sinan Tara.

SİNAN TARA ENKA'NIN BAŞINA NASIL GEÇTİ?

“Ben hayatımda hata yaptığımı bilmem” diyen birinin memnun olmadığı bir kararı pek yoktur ama Şarık Tara'nın bugün sonuçlarından en mutlu olduğu kararı muhtemelen oğlu Sinan Tara'yı şirketin başına geçirmiş olması. Zaten Tara çevresinde gençlere yol açan, onları kariyer sahibi yapan biri olarak tanınıyor. “Tecrübeye değil gençlere önem verdiğini” söylüyor. “Çünkü, gençler daha bilgili. Benim 40 yıl önceki mühendislik bilgilerimin üzerine artık çok şey koyuldu. Son 10 yılda yaşadığımız gelişmeler önceki iki bin yılda olduğundan daha fazla.” Benzer şeyleri söyleyen başkaları da vardır ama Tara'nın icraatları söyledikleri ile örtüşüyor.

Oğlu Sinan Tara Türkiye'nin en büyük müteahhitlik şirketinin başına geçtiğinde Şarık Tara daha 56 yaşındaydı. Bugün Onursal Başkan olarak oturduğu koltukta hala Yönetim Kurulu Başkanı olarak oturuyor olabilirdi. Sinan Tara, babası kendisini Suudi Arabistan'da başında bulunduğu şantiyeden “önemli bir konuyu konuşmak üzere” İstanbul'a çağırdığında 28 yaşındaydı. “Ona, Enka'yı kurduğumda 27 yaşında olduğumu, kendisinin işin başına geçmek için yaşlanmış bile sayılabileceğini söyledim” diyor Şarık Tara. Böylece aldığı teklifi kabul etmek için Sinan Tara'nın uzun uzadıya düşünmesi gerekmemiş. Aile içinde kararlar zaten genellikle böyle kolay alınırmış. “Aile münasebetlerimiz fevkaladedir. Birbirimizle çok iyi anlaşırız” diyor.

Ama Sinan Tara'yı işin başına geçirme sürecinde içinin tam anlamıyla rahat olduğu söylenemez. Tereddüdünün arkasında 'Acaba Gülçelik ailesi ne der?' düşüncesi yatan Tara'yı bundan kurtaran şirketin İdare Meclisi'nde gorev yapan Prof. Enver Çetmen'in önerisi olmuş. “Bir genel müdürümüz ayrılmıştı. Yerine kim olabilir diye düşünüyorduk. Enver Hoca dedi ki 'Bu kadar düşünmeye ne gerek var. Çağır Sinan'ı gelsin.' Enver Çetmen hepimizin değer verdiği biriydi. Teklif ondan gelince ben de bu fikrin üzerine atladım.”

Sinan Tara, Suudi Arabistan çöllerinden altı aylık oğlu ve eşiyle dönüp Balmumcu'daki ofisinde masasına oturduktan sonra Şarık Tara ona şöyle demiş: “Hayatta yardım etmek kolay, yardım talep etmek ve yardım kabul etmek zordur. Benden yardım talep ettiğin zaman ben buna hazırım.” Öyle de olmuş. O yardım etmekten Sinan Tara da istemekten çekinmemiş hiç. “İlk beş yıl daha önce çalıştığımdan da çok çalıştırdı Sinan beni. Ankara'da şu iş var diyor haydi kalk Ankara'ya...” diye anlatıyor. Ama artık bu günler geride kalalı çok olmuş. “Artık Sinan çalışıyor....”

Rakamlarla

ENKANIN GELİR KALEMLERİ
2007 yılı eylül ayı itibariyla Enka'nın gelirlerinin sektörel dağılımı:
1453 milyon $ İnşaat Sözleşmeleri
250 milyon $ Perakende
368 milyon $ Ticaret ve Üretim
1543 milyon $ Enerji

EN BÜYÜK 10 ENKA PROJESİ
1. Brasov-Bors Otoyolu (Romanya) 2.653.010.000 US$
2. Al Madina Al Zarqa The Blue City Project (Umman) 1.866.847.000 US$
3. Gerede-Ankara ve Ankara Çevreyolu 1.564.670.000 US$
4. Bregana-Zagreb-Dubrovnik Otoyolu, 1 ve 3. Bölümler 954.501.000 US$
5. Brega New Town Complex ( 2.666 villla) ve Altyapı Çalışmaları 571.000.000 US$
6. KTL 2.3 Tengiz Petrol İşleme Tesisleri'ne ekleme (Train 5) 562.070.000 US$
7. 1554 MW Gebze Doğalgaz Çevrim Enerji Santrali 512.687.000 US$
8. Hazar Denizi Tyapay Ada İnşaatı 478.408.000 US$
9. Sakhalin II Faz 2, Kıyı Petrolü İşleme Tesisi, Nogliki Faz 1 412.000.000 US$
10. 90 MW Rijnmond Enerji Merkezi Projesi (Rotterdam) 362.000.000 US$

* Rusya'da ofis kiraları son bir yıl içinde dolar bazında yüzde 20 artış gösterdi.

• Enka'nın elinde halen tamamı yurtdışında olmak üzere toplam değeri 10,7 milyar dolar olan 47 sözleşme var. Bunlara ek olarak Rusya'da 300 milyon dolar değerinde bir dizi kontrat daha imzalanmış durumda.

Kaynak: Forbes, Nilgün Balcı Çavdar/Özer Turan

Yerleşim : Türkiye / İstanbul  |  Meslek : Ticaret
e-manyak
Yeni Üye

Toplam 3 yazı
10/04/2008 :  16:11:28  Alıntı
süper

Yerleşim : Türkiye / İstanbul  |  Meslek : Satış / Pazarlama
kasif
Yeni Üye

Toplam 57 yazı
11/04/2008 :  09:33:27 Yazarın websitesine git Website   Alıntı
eylülteran yazılarını severek okuyorum ve bu başarı öykülerinin devamının gelmesini istiyorum. Ancak böyle çok büyük şirketlerler ve yöneticilerinden ziyade daha küçük ve kurulma ve büyüme dönemini konu alan başarı öyküleri olursa daha çok sevinirim.

Yerleşim : Türkiye / Ankara  |  Meslek : Diğer
METTİN
Üye

Toplam 2311 yazı
15/07/2009 :  01:32:17  Alıntı


Eğer asker olsaydı her halde Meraşal olurdu,saygı ve sevgi duyuyoruz bu güzel insanlarımıza,hiç bir ödül yaptıklarının karşılığı olamaz, HALK özel ödülünü verdim ben sizin adınıza,SAYGILARIMLA..

Yerleşim : Türkiye / Antalya  |  Meslek : Satış / Pazarlama
cola_burger@yah
oo.com

Yeni Üye

Toplam 19 yazı
25/10/2009 :  01:49:39  Alıntı
Benim merak ettiğim Merhum Sadi Gülçelik için Holding olarak hatırına birşey yapıyorlar mı ? Ne de olsa eski kurucu ortak..

Yerleşim : Romanya / Braşov  |  Meslek : Emekli
cola_burger@yah
oo.com

Yeni Üye

Toplam 19 yazı
25/10/2009 :  01:50:43  Alıntı
Pardon ( Hatırasına )

Yerleşim : Romanya / Braşov  |  Meslek : Emekli
 

Mesaj gönderebilmek için öncelikle giriş yapmış olmanız gerekmektedir.

Henüz kayıt yaptırmadıysanız buradan üye olabilirsiniz.

Üye olarak:

  • Yeni yazılar gönderebilir,
  • Varolan yazılara yorum yapabilir,
  • Arkadaşlarım, favorilerim, kişisel mesajlaşma, haber merkezi, dosya merkezi, online üyeler gibi pek çok yardımcı araçlardan yararlanabilirsiniz.

» Hemen üye olmak için tıklayınız.


 

3.25 saniye.
14:48:39, 4 Mayıs 2024, Cumartesi

Buradaki yazılar, yazarlarının ve Koniks.com®'un izni olmaksızın hiçbir yazılı, görsel yada sesli yayın organında yayınlanamaz. Eğitim amacı dışında, herhangi bir şekilde çoğaltılması yasaktır. Eğitim amaçlı çoğaltıldığı durumlarda, yazarla ilgili bilgilerin ve URL'nin belirtilmesi zorunludur.

Bu web sitesi bilgilendirme amacıyla iyi niyetle, amatör bir ruhla hazırlanmıştır ve yer alan her türlü bilgi genel nitelikte olup, doğruluğu, eksiksiz olması, güvenilirliği, yeterliliği ve güncelliği hiçbir surette sitemiz tarafından garanti ve taahhüt edilmemektedir. Yer alan görüş ve yorumlar tamamen Koniks.com üyelerinin kişisel görüşlerini yansıtmaktadır. Sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak iş kurma/yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir ve söz konusu bilgilere dayanılarak alınacak kararların neticesinde oluşabilecek yanlışlık veya zararlardan Koniks.com sorumlu tutulamaz.

© 2000-2024 Koniks.com İletişim   ||   Kullanım Şartları   |   Kurallar   |   Sitenin Kullanımı   |   Gizlilik   |   Yardım