Makrodan Mikroya Geçemedik Bir Türlü - Koniks.com

2001 yılı sonunda yaşanan ekonomik kriz sonrası ekonomi koltuğunu bir süreliğine teslim alan Kemal Derviş öncelikli olarak istikrarı hedefleyen yapılandırma politikalarını uygulamaya başladı. Seçimlerden sonra hükümete gelen AKP hükümeti akıllı davranarak Kemal Derviş’in planlamaya aldığı uygulamaları devam ettirdi.

Peki ben bunları neden anlatıyorum?

Evet AKP akıllıca davranıp ve doğrusunu söylemek gerekirse “mali disiplin” hassasiyeti ile Kemal Derviş’in hamlelerine sahip çıktı. Ve sonuç olarak enflasyon, faiz oranları, döviz kuru seyri gibi parametrelerde düzelmeler gözlendi.

Belki hatırlarsınız, Tayyip Erdoğan iktidara geldikten sonra enflasyonun düştüğünü ancak halkın bunu cebinde hissetmediği eleştirilerine, “Bize biraz daha vakit tanıyın, halkın bu iyileşmeleri hissetmesi için biraz daha zamana ihtiyaç duyduklarını” anlatıyordu.

Ve böylece neredeyse beş yıl geçti.

Sizce sıradan vatandaş iktidarın ekonomide iddia ettiği gelişmeleri hissetti mi?

Bence hayır ve bunun somut nedenleri var tabii.

Sıradan vatandaşı en çok ilgilendiren konular ne olabilir?

Elde ettiği gelir.

Her ne kadar yurt içi hasıla gelişme gösteriyor olsa da halk bunu hissetmedi. Çünkü gelir dağılımının daha adil bir yapıya kavuştuğuna dair hiçbir belirti yok. Yani söylemeye çalıştığım şu; yurt içi gelirimiz her geçen yıl daha artıyor olabilir, ancak bu olumlu gelişimden herkes payını alamadı. Zengin daha zengin oldu, fakir daha fakir.

Sıradan vatandaşı başka ne ilgilendirir?

Kendisini ve ailesini geçindirecek bir işi olması tabii.

Peki işsizlik oranları geriledi mi? Hayır.

Kriz sonrası mali disiplini ve istikrarı yapılandırmak adına uygulamaya konulmuş olan ve her nedense hep sıradan vatandaşın üzerinde bindirilen “dolaylı” vergilerde azalma sağlandı mı? Buna da hayır.

Şimdi tekrar düşünün.

Başbakan’ın birkaç yıl önce daha fazla zaman istemesine rağmen, işsizlik oranı düşmemiş, gelir dağılımı daha adil hale gelmemiş, vatandaşın üzerindeki vergi yükü kalkmamış.

Peki neden?

AKP hükümeti yıllar önce Kemal Derviş’in kriz sonrası durumda ekonomik istikrarı yapılandırmak adına uygulamaya koyduklarını halen devam ettirmekte.

Ancak, makroekonomik düzeyden mikroekonomik düzeye inemedi AKP bir türlü.

Eğer bunu yapabilselerdi, daha adil bir gelir dağılımının olduğu, işsiz sayısının daha az olduğu bir ülkeye sahip olacaktık.

Bunları yapabilmek için gerçek alt yapı projelerinin hayata geçirilmesi gerekir.

Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın gururla anlattığı ve sanıyorum tek bildiği konu olan “mali disiplin” kavramının ötesine geçebilirdik.

Alt yapı hamleleri olmadan, küçük ve orta ölçekli işletmeleri desteklemeden, çiftçiyi subvanse etmeden, vatandaşın sırtındaki ağır dolaylı vergi yükünü azaltmadan ülkeyi düzlüğe çıkarmak çok zor.

Dışardan gelen sıcak para ile ancak makroekonomik parametreleri cilala**** olduğundan daha iyi gösterirsiniz o kadar.

Bahadır Akar, (11/6/2007)