İyi Olanı Taklit Etmek Başarıya Giden Yol Değildir - Koniks.com

Koniks.com
Kullanıcı adı:
Şifre:
Şifremi hatırla


    Ana Sayfa          Forumlar          Arama          Yardım           Kayıt Ol

İyi Olanı Taklit Etmek Başarıya Giden Yol Değildir


ustunsoz
Yeni Üye

Toplam 2 yazı
18/03/2006 :  18:15:46   Yazarın websitesini ziyaret et Website  Bu yazıdan alıntı yaparak yorum yaz Alıntı


Bir şeyler yapmak gerekliliği ne yazık ki (milletimize özgü olmak üzere) ya bir musibet yâda bir yokluk dönemi ile ihtiyaç gibi ortaya çıkar. Onca zamandır emek ve çaba harcamadan kendini ***üren işler nedense birden bire popülaritesini kaybetmiş ilgi odağı olmaktan çıkıvermiş, daha da kötüsü içinden çıkılmaz bir sona doğru sürüklenmeye başlamışken!

Hiç düşündünüz mü? Dünyamızda beğendiğimiz takdir ettiğimiz olup biten bir sürü olay veya nesne ile karşılaşırız. Yine hiç düşündünüz mü bunları ilk defa yaratan ve emek harcayan birileri vardır. Ve yine soruyorum o beğeni ve takdiri yaratan duygunun içinde en fazla ne ağır basar? Gizli ve üstü kapalı da olsa herkes tarafından algılanan emek, tecrübe ve çabaya duyulan minnet vardır. Aslında bu üç kelime ile ifade edilen soyut kavramlar onlarca yıllık süreçler, çok zor bir araya gelmiş parçalar ve bunlardan ortaya çıkan enerjinin ta kendisidir. Yani hayatın (üretkenliğin) ta kendisidir.

Beğeni kazanan bir olguyu “Bunu yapmaktan kolay ne var?” diye düşünerek yola çıkarak, taklit etmeye kalmakla başlar hep macera. Taklit edilebilecek olan, beş duyudan sadece birinin algıladığı görsel bölümdür. Oysa beğeniyi yaratan; değişik karakterlerde farklı insan tiplerine göre ayrı ayrı yorumlanabilecek, yaşamsal hissel kurguyu yaratabilmek, dinamik bir ahenk ile sunabilmektir.

Bir şeyler yaratmak ve üretmek için, gerekli olan kaynaklar sürekli potansiyel olarak emrimizde beklemektedir. Tıpkı bir şişeye konulabilen benzinin, aslında tonlarca ağırlıkta bir uçağı hareket ettirme potansiyelini, şişedekinin benzin olduğunu bilmediğimiz sürece kullanamadığımız gibi. Önemli olan elimizdeki mevcut potansiyeli nasıl bir değere dönüştürebilirim arayışına girmek, akıp giden enerjinin kontrol altına alınabilmesine hükmetmektir.

Buraya kadar üretkenliğin temel felsefesinden anladıklarım ile bir giriş yapmaya çalıştım. Bence bu felsefe idrak edilmediği, özümsenmediği sürece; sıradan olmak, pişmanlıklarla biten sonlara alışmak, bıkkınlıkların sonucu üretkenliği yitirmek kaçınılmazdır. En tehlikelisi elinizdeki potansiyeli de köreltir, değerlerin bundan sonra yeni üretimlere olan inanç ve hevesini de ortadan kaldırır, toplumsal bir zarara yol açmış olursunuz. Eğer liderlik görevini üstlendiyseniz, sizi bulan olumlu yâda olumsuz her durum aslında sizin bina ettiğiniz başarı ve başarısızlıktan başka bir şey olmayacaktır…

Lütfen bundan sonrasını okumaya devam ederken, etrafınızdakilerin kötü ve işe yaramaz olduklarını düşünmek yerine, ben iyi bir şeyler yapmak için nasıl bir katkı sağlayabilirim, neye ihtiyacım var, kaynaklarımı nasıl yönetmeliyim düşüncesi içinde devam edin. Aksi halde var olana zarar vermemek için ilgi alanınızı üretimin dışında bir konuya odaklayın…

Hiçbir var oluş tesadüf eseri değildir:
Şu anda yönettiğiniz veya sahibi olduğunuz ticari büyüklük başlangıcından bugüne olan sürecinde mutlaka sevindirici, tatmin edici getirilerle sizi gururlandırmış ve beraberindeki emek verenlere hayatını idame ettirme katkısı sağlamıştır. Bunun ana sebebi başlangıç döneminizdeki amatör girişimci ruhun beslediği heyecanınız kendi yarattığınız dünyada rekabet yokmuş gibi hissetmenize, yeni olmanızdan kaynaklı insanlar tarafından tecrübe edilme sürecinizdi diye varsayabiliriz. Ancak, dünya sınırları kalkmış, olan bitenden sürekli haberdar olunabilen, insanların, özellikle hizmete para ödeyen insanların, farklı olan ve kaliteli olanı nasıl tecrübe edebilirim arayışında oldukları bir karmaşa yumağı haline gelmiştir. Ayrıca elinizde doğru ve yanlış yaptıklarınızdan oluşan bir karne müşterileriniz tarafından tutuşturulmuştur.

Müşterilerinizin sizinle ilgili eleştirilerine kulak vermelisiniz. Turizm ve hizmet sektörü her ne kadar arzı yüksek bir ürün olsa da, her ne kadar rekabet kaynaklı ucuz ürün satışı yapılsa da müşteriler alıştığımız medeniyet seviyesinden daha üstte bir düzene alışkın kişilerden oluşur. Bizim hayatımızda önemsemeyeceğiniz detaylar, yaklaşımlar, görüntüler onların hayatlarının olmazsa olmazlarını teşkil etmektedir. Çoğu zaman müşteri, olumsuz tecrübelerini sadece sineye çekmekle yetinip, bir daha geri gelmemekle bilinçli yâda psikolojik olarak cezalandırır da haberiniz bile olmaz.

İşte daha iyi pazar payı ve daha iyi satış için ana hedef önce gelinen noktada sağlamlaşmakla başlamalı. Yani iş ortaklarınız olan her kademeden personelin değişmemesi için, kurum kültürünüzün ve sunduklarınızın anlam kazanabilmesi için, çalışanları seçerken sanki ailenize birey seçercesine, iş ortağı alırcasına bir süzgeçten geçirmek güçlü ve zayıf yönlerinden haberdar olarak yola başlamak çok önemli. Çalışanlarınızın sürekliliği, birlikte çalıştığınız tüm insanların istikbali hakkında vereceğiniz bir karar aslında. Sizce böylesine bir sorumluluğu hiç düşünmeden yaptığınız bir seçimle üzerinizde taşıyabilir misiniz? Bundan sonrasındaki yolculukta ise iş ortaklarınız yani çalışanlarınız ile karşılıklı bilgi transferi süreci çok önemlidir. Unutmayın kimse kafanızdan geçenleri siz açıklamadığınız sürece anlama okuma gücüne sahip değildir ve sizde insanların alışkanlıklarını bilemezsiniz. Her insanın kendi yetişme tarzından kaynaklı farklı bir öğrenme ve algılama süreci vardır ve mücadele ile her insandaki potansiyel değer açığa çıkartılabilir.

Bundan sonrası daha kolay, artık temelde olmazsa olmaz olanlar ve aldığınız tekrarlayan şikâyet ve eleştirilerin üstüne gidip bunlarla ilgili önlemleri almak ve kurtulmakla başlamak en doğrusu. Tabii tüm çalışanlarınızda oluşacak ifade tarzı, sunum bütünlüğü, kendini yansıtma tarzı hem süreç isteyen hem de alışkanlık haline gelinceye kadar tekrar tekrar kontrol edilmesi gereken önemli özellikler. Bütün buraya kadar anlatılmış şeyler hiç kolay olmayan ve zaman alacak sabır isteyen işler. İhtiyaçlar hiyerarşisinin basamaklarında olduğu gibi temel unsurları bu süreçler sonunda bina ettiğimizi varsayıyorum şimdi ise sıra geliyor farklılaşma, vazgeçilmez haline gelme süreci için yapılacaklara…

Hiçbir işte olmadığı kadar turizm hizmet sektöründe sahip olduğumuz önemli bir ayrıcalığımız var! Müşterimizin özel hayatına giriş iznimiz ve alışkanlıkları ile ilgili bilgileri toplama serbestimiz var, kısa bir dönemde olsa misafirimiz olduğu süreçte evinde yaşadığı alışkanlıklarıyla bizimle vakit geçiriyor. Bize kalan ise bu bilgilerin ortak buluşma noktasını tespit edip daha çok kişinin beğenisi toplayacak aralarından birkaç tane özelini seçerek karar vermek.

Örnek vermek gerekirse; herkes bir otelin pastane büfesinin ne kadar güzel olduğunu dillendiriyor, her seferinde bu konuda teşekkür alıyorsunuz. Yapılması gereken çok basit;
— Beğendiklerinizden ayrı kalmamanız için ayrılırken yanınızda ***ürmeniz için özel kutumuzda ***ürebileceğiniz tatlılarımızda bir paket hazırladık, yedikçe bizi anımsayın mesajı ile ikram etmek.
Bir süre sonra emin olun şununla karşılaşırsınız; acaba ücreti karşılığında 1 paket fazla alıp dostlarıma ***ürebilir miyim diye soracaklardır.

Umarım sıkılmadan okuyup bu bölüme ulaştınız, belki hep bilinen ve konuşulan konulardan bahsettim, ancak bunlar söylense de uygulayan gönlünden gelen naifliği içine katarak sunan o kadar az işletme var ki. Yada tepede birileri bunu düşünüyor ama sunma noktasındaki insanlar sunumun amacı ile ilgili bilgi sahibi olmadığı için anlamını veremeden sunuyor ve yasak savıyoruz…

Kimsenin iyi yaptıklarından kopya çekecek kadar aciz ve fikir fukarası bir toplum değiliz, sadece sabırla işimize koyduğumuz gönlümüzün sesini dinlemeye ihtiyacımız var. Kendi dinamiklerimizin fikirlerini önemsemeye ihtiyacımız var. Unutmayın fikirlerine değer verdiğini hissettirdiğiniz her birey sizin doğal tanıtım elçiniz olacaktır. Umarım bu vesile ile bol kazançlara ulaşır işlerimizi büyütür, yetişemediğiniz bölümleri için de doğru fikirleri değeri karşılığında da satın alabilecek bilinçte bir toplum haline geliriz…

mustafa@ustunsoz.net
Mustafa ÜSTÜNSÖZ

Yerleşim : Türkiye / Antalya  |  Meslek : Yönetici
ferhatli
Yeni Üye

Toplam 5 yazı
19/03/2006 :  03:10:18  Alıntı
--slm mustafa bey yazınız beğeniyle okudum.
--farklı sektörlerde olsak sonuç ta müşşteri menmuniyeti konusunda çok güzel konulara değinmişsiniz .
Yazılarınızın devamını bekliyoruz.

Yerleşim : Türkiye / Ankara  |  Meslek : Hazır giyim
mozsarac
Üye

Toplam 419 yazı
20/03/2006 :  11:10:15 Yazarın websitesine git Website   Alıntı
Sayın Mustafa Bey,
Yazınız gerçekten çok güzeldi.Keşke herkes sizin yazınızda belirttiğiniz gibi yapabilse.Bu ülke şimdi inanılmaz bir noktada olurdu.
Saygılarımla
mehmet Özsaraç

Yerleşim : Türkiye / Gaziantep  |  Meslek : Muhasebe
dkocak
Üye

Toplam 161 yazı
31/08/2007 :  20:08:24  Alıntı


Katmadeğer, katmadeğer, katmadeğer. Yaptığın işin üzerine başkalarından farklı olarak birşey koymuyorsan o sektörde bitersin. Kanaat lideri olmak derler ya, bir sektörde 1. yada 2. değilsen o sektörde durma.

Yerleşim : Türkiye / İstanbul  |  Meslek : Turizm
adnan menderes
Yeni Üye

Toplam 1 yazı
20/10/2007 :  09:21:58  Alıntı
Yazılarınızın devamını bekliyoruz...

Saygılar.
Adnan Menderes

Yerleşim : Türkiye / Antalya  |  Meslek : Muhasebe
 

Mesaj gönderebilmek için öncelikle giriş yapmış olmanız gerekmektedir.

Henüz kayıt yaptırmadıysanız buradan üye olabilirsiniz.

Üye olarak:

  • Yeni yazılar gönderebilir,
  • Varolan yazılara yorum yapabilir,
  • Arkadaşlarım, favorilerim, kişisel mesajlaşma, haber merkezi, dosya merkezi, online üyeler gibi pek çok yardımcı araçlardan yararlanabilirsiniz.

» Hemen üye olmak için tıklayınız.


 

2.74 saniye.
06:48:59, 6 Mayıs 2024, Pazartesi

Buradaki yazılar, yazarlarının ve Koniks.com®'un izni olmaksızın hiçbir yazılı, görsel yada sesli yayın organında yayınlanamaz. Eğitim amacı dışında, herhangi bir şekilde çoğaltılması yasaktır. Eğitim amaçlı çoğaltıldığı durumlarda, yazarla ilgili bilgilerin ve URL'nin belirtilmesi zorunludur.

Bu web sitesi bilgilendirme amacıyla iyi niyetle, amatör bir ruhla hazırlanmıştır ve yer alan her türlü bilgi genel nitelikte olup, doğruluğu, eksiksiz olması, güvenilirliği, yeterliliği ve güncelliği hiçbir surette sitemiz tarafından garanti ve taahhüt edilmemektedir. Yer alan görüş ve yorumlar tamamen Koniks.com üyelerinin kişisel görüşlerini yansıtmaktadır. Sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak iş kurma/yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir ve söz konusu bilgilere dayanılarak alınacak kararların neticesinde oluşabilecek yanlışlık veya zararlardan Koniks.com sorumlu tutulamaz.

© 2000-2024 Koniks.com İletişim   ||   Kullanım Şartları   |   Kurallar   |   Sitenin Kullanımı   |   Gizlilik   |   Yardım