Şikayet Edeni Değil, Çözüm Üretini Severim - Koniks.com

Koniks.com
Kullanıcı adı:
Şifre:
Şifremi hatırla


    Ana Sayfa          Forumlar          Arama          Yardım           Kayıt Ol

Şikayet Edeni Değil, Çözüm Üretini Severim


umut sengul
Üye

Toplam 2356 yazı
27/09/2009 :  14:12:32   Yazarın websitesini ziyaret et Website  Bu yazıdan alıntı yaparak yorum yaz Alıntı


Şikayet Edeni Değil, Çözüm Üretini Severim

Yaşar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Feyhan Kalpaklıoğlu, yaklaşık bir yıl önce görevi babasından devraldı. ‘Katılımcı’ yönetici olduğunu söyleyen Kalpaklıoğlu, iş hayatında sevmediği insan tipinin ‘çözüm üretmek yerine şikayet edenler’ olduğunu söylüyor.

Feyhan Kalpaklıoğlu, 49 yaşında, evli, iki çocuk annesi bir kadın... Gıda ve boya sektörünün en büyük üreticilerinden Yaşar Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı. Holding’in kurucusu babası Selçuk Yaşar’dan başkanlık görevini alalı henüz bir yıl olmadı.

2004 başında başkanlığı büyük kızına devreden Selçuk Yaşar, holdingin Onursal Başkanı olarak grubuna desteğini sürdürüyor. Ancak, bu yıl bir buçuk milyar dolar ciro elde edecek olan holdingde sorumluluk artık Yönetim Kurulu Başkanı Feyhan Kalpaklıoğlu’nun omuzlarında.

Kalpaklıoğlu 1955 İzmir doğumlu. İzmir Amerikan Kız Koleji’nin ardından Boğaziçi Üniversitesi İdari Bilimler Fakültesi’ni bitirmiş. 9 Eylül Üniversitesi’nde İktisat dalında yüksek lisans yapmış. İngilizce ve Fransızca biliyor.

İK Eğitimleri Aldı
Çalışma hayatına 1978’de DYO Boya Fabrikaları’nda endüstriyel ilişkiler uzmanı olarak başlamış. İnsan kaynakları yönetimi üzerine özel eğitim almış. Yaşar Holding’de Personel İlişkileri Koordinatörlüğü ve Turizm Koordinatörlüğü yapmış. Topluluğa bağlı şirketlerin yönetiminde Başkan Yardımcılığı ve Yönetim Kurulu Üyeliği’ni üstlenmiş. 1997- 2003 arasında Yaşar Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekilliği görevinde bulunmuş. Ocak 2004’te şimdiki görevini babası Selçuk Yaşar’dan devralmış.

‘Ekibim kadar bilgili ve ekibim kadar konulara hakim olmak isterim’ diyen Kalpaklıoğlu, fazla resmiyeti veya hiyerarşiyi hiçbir zaman ön planda tutmayı sevmediğini söylüyor. ‘Herkesle iş konusunda konuşabilen, ekibin bir parçası olarak gerektiğinde her işin ucundan tutabilen bir yapıya sahibim’ diyor. Çalıştığı kişilerle iyi diyalog kurup, aynı zamanda dostluk ilişkilerini de beraber sürdürmeyi sevdiğini söylüyor. Elinden geldiğince ‘katılımcı yönetici’ olmaya çalıştığını belirtiyor ve ekliyor:

Ekibin Parçasıyım
‘Kendimi her zaman karşımdakinin yerine koymayı düşünürüm. Zamanla ve tecrübeyle, çok değişik insanlarla çalışarak bir kişiliğiniz, kimliğiniz oluşuyor. Ekip mantığı içinde düşününce, herkesin aynı hedefe odaklandığını ve aynı amaç için çalıştığını görüyorsunuz. Ekibin parçası olmak bana çok büyük haz veriyor. Kararı ekibimle birlikte olmayı tercih ederim. Herkesi dinlemeye gayret ediyorum. Herkesin farklı deneyimleri olduğu için söyleyeceği şeyler bir bütünü tamamlıyor.’

Kalpaklıoğlu, iş hayatında şikayet eden insanları ise sevmiyor. ‘Çözüm üretmeyi alışkanlık haline getirmemiz lazım. Çünkü şikayet edilen konulara karşı önlem alması ve çözüm üretmesi gereken kişiler zaten biziz. Sürekli şikayet eden insanlarla çok zor çalışıyorum’ diyor.

Çalışma Arkadaşlarıma Güvenmek İsterim
Birlikte çalıştığı kişilere güvenmek istediğini vurgulayan Kalpaklıoğlu, ‘güvenme’nin açılımını şöyle özetliyor: ‘Çalıştığım kişilerin bilgili ve dikkatli olmalarını, yaptıkları işi dikkatle yapmalarını, işi iyice araştırmalarını, ezbere konuşmamalarını, iyi dinleyici ve iyi konuşmacı olmalarını beklerim.’

Çalıştığı kişilerde iyi insan ilişkilerine ve toplumsal duyarlılığa da büyük önem verdiğini söylüyor. ‘İşin dışında konular da var. İyi eğitim almak yeterli olmuyor’ diyerek, şunları ekliyor: ‘İşyerindeki arkadaşların, iş yerindeki yatay-dikey ilişkilerde dengeli olmalarını, ileriye dönük projeler üretmelerini isterim. Gelecek planlarıyla ilgili eğitime, okumaya araştırmaya, kendilerini geliştirmeye ilgi duymaları gerekiyor. Yaratıcı fikirlere sahip olmaları ve bu fikirleri paylaşmaya önem vermeleri gerektiğini düşünürüm.’

Babamın Sebatı ve Yaratıcılığı Beni Etkiledi
Feyhan Hanım, çalışma hayatında kendisine birçok kişiyi örnek aldığını ve bunların bir kısmının aile büyükleri olduğunu belirtiyor. Dedesinin ‘disiplininden’, babasının ise ‘sebatı ve yaratıcılığı’ndan çok etkilenmiş. Okuduğu bazı kitaplar ve başarılı yöneticilerden de etkilendiğini söylüyor: ‘Sonuç olarak insan, yaşadığı ortama ve kendi karakterine uygun bir çizgi çekiyor. Bulunduğunuz mevkinin aslında yaptığınız iş açısından çok fazla önemi yok. Önemli olan yaptığınız işin içeriği. Koltuk değil, yetki ve sorumluluklarım beni ilgilendirdi. Bence her iş ve her pozisyon değerlidir.’

Feyhan Hanım’ın Sosyal Şapkaları
Yaşar Holding’in Başkanı Kalpaklıoğlu, sivil toplum örgütlerinde çalışmayı da seviyor. Bu nedenle kár amacı gütmeyen , toplumsal alanlarda faaliyet gösteren birçok vakıf ve derneğin yönetim kurulunda görev alıyor. Kalpaklıoğlu’nun bu kuruluşlar ve görevleri şöyle: American-Turkish Council’de Yönetim Kurulu Üyesi, Setbir’de Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı, Kiplas’ta Danışma Konseyi Üyesi, TÜSİAD, DEİK ve TYD’de üye, Türkiye Üçüncü Sektör Vakfı, Sağlık Eğitim Vakfı, Boğaziçi Üniversitesi Vakfı Mütevelli Heyet Üyesi, BRM Derneği Mezunlar Konseyi Üyesi, Kurumsal Yönetim Derneği Üyesi ve İzmir Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi. Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı.

Çocuk Yetiştirmek Çok Güzel Bir Duygu
İki çocuk annesi Feyhan Hanım, haftanın üç gününü İstanbul, dört gününü İzmir’de geçiriyor. Bu yoğun çalışma temposu içinde iki de çocuk yetiştiriyor. 18 yaşındaki oğlu Koral, Bilkent Üniversitesi’nde siyaset bilimi okuyor. 16 yaşındaki kızı Bilge ise Amerikan Koleji’nde. ‘Anne olmak, çocuk yetiştirmek çok güzel bir duygu’ diyor. Eşi Nedim Kalpaklıoğlu’yla çocuklarını meslek konusunda yönlendirmemeye çalıştıklarını söylüyor. İnsanların sevdiği mesleği yapması gerektiğine inanıyor. Feyhan Hanım’ın eşi, Yaşar Holding dışında kendi işini sürdürüyor. Ege’den dünyaya yağ ve bal ihraç ediyor.

Sokak Köpekleri ve Kedilerini Besliyor
Hayvanları çok seven Feyhan Hanım’ın evinde bir Ankara kedisi ve Labrador cinsi köpeği var. Birçok sokak köpeği ve kedisini de dışardan besliyor. Hayvanların hayatında çok büyük bir yeri olduğunu vurguluyor. ‘Çocukluğumda yaşadığımız çiftlik hayatı nedeniyle inekler ve koyunlar hep hayatımızdaydı’ diyor.

Kaynak: Hürriyet İK

Yerleşim : Belçika / Limburg  |  Meslek : İthalat / İhracat
 

Mesaj gönderebilmek için öncelikle giriş yapmış olmanız gerekmektedir.

Henüz kayıt yaptırmadıysanız buradan üye olabilirsiniz.

Üye olarak:

  • Yeni yazılar gönderebilir,
  • Varolan yazılara yorum yapabilir,
  • Arkadaşlarım, favorilerim, kişisel mesajlaşma, haber merkezi, dosya merkezi, online üyeler gibi pek çok yardımcı araçlardan yararlanabilirsiniz.

» Hemen üye olmak için tıklayınız.


 

1.02 saniye.
18:56:38, 4 Mayıs 2024, Cumartesi

Buradaki yazılar, yazarlarının ve Koniks.com®'un izni olmaksızın hiçbir yazılı, görsel yada sesli yayın organında yayınlanamaz. Eğitim amacı dışında, herhangi bir şekilde çoğaltılması yasaktır. Eğitim amaçlı çoğaltıldığı durumlarda, yazarla ilgili bilgilerin ve URL'nin belirtilmesi zorunludur.

Bu web sitesi bilgilendirme amacıyla iyi niyetle, amatör bir ruhla hazırlanmıştır ve yer alan her türlü bilgi genel nitelikte olup, doğruluğu, eksiksiz olması, güvenilirliği, yeterliliği ve güncelliği hiçbir surette sitemiz tarafından garanti ve taahhüt edilmemektedir. Yer alan görüş ve yorumlar tamamen Koniks.com üyelerinin kişisel görüşlerini yansıtmaktadır. Sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak iş kurma/yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir ve söz konusu bilgilere dayanılarak alınacak kararların neticesinde oluşabilecek yanlışlık veya zararlardan Koniks.com sorumlu tutulamaz.

© 2000-2024 Koniks.com İletişim   ||   Kullanım Şartları   |   Kurallar   |   Sitenin Kullanımı   |   Gizlilik   |   Yardım